soğuk havalar geliyor...

25 February 07, Sunday @ 18:54 Bugün enteresan bir hikaye dinledim. Bir grup kişi kendi aralarında geyik yaparken, "alo" sözcüğünün Graham Bell'in kız arkadaşı Allessandra Lolita Oswaldo'ya telefon ederken kullandığı kısa hitap şeklinden geldiği şehir efsanesini ortaya atıyorlar. İçlerinden biri Onur Air'in dergisine şaka amaçlı olarak bunu yazıyor.

Buram buram bullshit yenigün kokan bu hikayeyi okuyan Mehmet Altan ise gidip köşesinde beşinci sınıf hayat dersleriyle dolu bir yazı halinde yazıyor.

Söz konusu kız arkadaşın ismini gugılda arattığınızda yalnızca yurdum insanından bir dolu sayfa çıkması da gösteriyor ki, kulaktan kulağa etkisiyle bu hikaye artık bir Truthiness
haline gelmiş :)

Bu arada pek zeki komedyen Stephen Colbert'in ortaya attığı bu terime giderek daha çok ihtiyacımız olmaya başlayacak. Çünkü eleştirel akıl yürütme yerine, kalbiyle bilmeyi tercih eden sala^H^H^H^H kişilerin sayısı hızla artmakta. O yüzden güzel bir Türkçe karşılık bulmak lazım. Kavram içimizde yaşamaya başladı bile, zor olmayacaktır karşılık bulmak.

Bakın nasıl anlatmış bu terimi (wikipedia'dan çeviriyorum) ve nasıl inceden dalga geçmiş:

"""
... beni bilen herkes sözlüklerin yada referans kitaplarının fanı olmadığımı bilir.

Kitaplara güvenmem. Tamamen olgudurlar, kalpleri yoktur. Ve ülkemizi ikiye ayıran da tam bu... kafalarıyla düşünenler ve kalpleriyle bilenler arasında bölündük.

Harrier Miers'i ele alın. Eğer onun hakkında "düşünür"seniz, elbette seçilmesi absürddür. Fakat başkan onun seçimini "düşündüğünü" söylemedi. Şunu dedi:

(Bush'un video klibi:) 'Onun kalbini biliyorum'

Beyni hakkında bir şey demediğine dikkat ettiniz mi? Demesine gerek yoktu. Harriet Miers hakkındaki gerçeği hissediyordu.

Ya Irak'a ne demeli? Eğer bunu düşünürseniz, savaş gerekçesi için bazı parçaların ortada olmadığı doğru. Fakat Saddam'ı alaşağı etmenin doğru şey olduğunu hissediyorsunuz di mi?
"""

Post a comment

Text: