pikaaa...

28 October 05, Friday @ 06:17 Evet Firaxis (Sid Meier amcanın oyun şirketi) Pirates'tan sonra Civilization IV ü çıkartmış.

Ben daha Pirates'ı bile oynayamadım, ama bu oyunun ilginç bir tarafı var benim için. Oyunun script ve oyun ekranları tamamen Python ile yapılmış! Yapılan bir şöyleşide geliştirme zamanını çok kısalttığı ve mod yapacaklara da büyük imkanlar tanıdığı için düşündüklerinden daha büyük bir kısmı Python ile yazdıklarını söylüyorlar.

Google summer of code sonuçlarına bakarken gloox'u farkettim. Kendisi çekirdek olarak iksemel'i kullanan bir XMPP (Jabber) kitaplığı. Ben de kazanmış kadar sevindim valla :)

Bash global history derhal pardus'a girdi bile, diğer projelerden de alacaklarımız olacak. Nmap gui, inkscape geliştirmeleri, vs. Google pek güzel bir iş sponsor etmiş.


Be the first one to comment...

ayarı dalıyla değil ormanıyla vermek...

13 October 05, Thursday @ 06:08 S- Sizden de sık sık Nobel adayı diye söz ediliyor?

H.L.Borges- Bir Nobel ödül aday adayı olarak ölmek isterim. Zaten o kadar çok sözü ediliyor ki, şimdiden almış gibiyim. Bu ödüle layık olduğumu sanmıyorum. İsveç Akademisi üyeleri de büyük bir coşkunlukla bu kanımı paylaşıyorlar. Bir ödülün bunca önemli, onu verenlerinse böylesine önemsiz olmaları çok garip doğrusu. Hiç bir akademi üyesinin adını anımsıyor musunuz?


Be the first one to comment...

pardusun nasırlı pençeleri...

07 October 05, Friday @ 18:35 Evet, oldukça uzayan bir çalışma döneminden sonra rootfs 0.1'i çıkardık. İki önemli getirimiz var, ilki artık altyapımız tamamen yerine oturduğuna göre uygulamalara yönelik geliştirmelere devam edebileceğiz, ve güncellemelerimiz bu altyapımız ile kolayca oluşturulacak ve kullanıcılara ulaşacak. Bu aynı zamanda düzenli ve hızlı bir şekilde yeni versiyonlar çıkarmaya devam edeceğimiz ve kalite kontrol tamam dediğinde pardus 1.0'ı ortalığa salabileceğimiz anlamına geliyor.

İkinci getiri ise, artık her şey yerli yerine oturduğuna göre, katkıcılarımızla daha fazla ilgilenebilir, belgelere gereken ilgiyi gösterip, ekosistemimizi genişletebiliriz.

Peki tüm bu harcanan emek ve zamana değdi mi? Pisiye baktığımda çok güzel bazı özellikler görüyorum.

* Üzerine kolayca araç yazılabiliyor! Burda kısmen python kullanmamızın, kısmen de paket metadatası ile paketi derlemek için verilecek komutları güzelce ayrı tutmamızın payı var.

* Çok temiz ve kısa! Tüm özellikleri bittiğinde bile kolayca maintain edilebilen, ve anlaşılabilen bir kod olacak. Ayrıca tek tek her parçasını, yada tümünü birer modül gibi kendi programlarınızda kullanmanız mümkün. Paket araçları yazmak işten bile değil.

* Paket hazırlamak çok kolay! Burda Çağlar'ın gentoo tecrübesiyle hazırladığı kapsamlı actions api'nin, sık yapılan işleri düzgün biçimde pisi'ye yaptırmamızın, ve tabi derleme betiklerinde gene python kullanmamızın ciddi payı var.

* Dosya adlarını URI olarak alabilmek, metadata içinde değişik dillere (ilerde değişik mimarilere de) destek (salak rpm spec'ten gelen description'ı gettext'e veriyor, elinizde tüm paketlerin çevrilmiş po dosyası olacak ki işe yarasın), subversion üzerinde paket geliştirme, binary paket kuruyor olmasına rağmen, çok kolay biçimde kod çekip derleyip kurabilme vs gibi pek çok ufak özelliği var.

Debian'ın saçma ad-hoc data formatları, portage'ın binlerce satırlık shell hackleri, rpm'in yetersiz dependency sistemi vs tarih oldu artık :)

Çomar henüz yapılandırma işlerini pisinin üzerinden almak (pisinin basitliğinin bir diğer nedeni) ve kullanıcıya root parolasıyla vs uğraştırmadan bir takım ayarlarını yaptırmakla yetiniyor, oldukça faydalı olacağına inandığımız network yapılandırma modülü ise dağınık halde hazır. Yakında onu da toparlayıp koyacağız. Çomar da ilerde uzaktan yapılandırma, ayar kurtarma ve taşıma, vs gibi işlevlerine başlayınca ortalığı *sarsacak* bir pardus'a hazır olun!


Be the first one to comment...

iş ilanları...

02 October 05, Sunday @ 12:41 Çetin bey, bir konuşmamızda taa sanayi devrimini yapamamış olmamızdan başlayan bir süreçle, yurdum insanının somut olarak varolmayan şeylere değer biçmeyi öğrenemediğini, bunun da yazılım sektöründeki garabetlerin temel kaynağı olduğunu söylemişti.

Kalitenin bir ölçüsü konamadığı için çok saçma şeyler hiç bir eleştiri almadan geçip gidiyor, hatta norm haline geliyor. Bunun yazılım sektöründe beni en rahatsız eden örnekleri iş ilanları, görüşmeler, ve CV lerde.

Herhangi bir gazetenin iş ilanları bölümünde binlerce kötü örneğe rastlanabilir, ben iyi bir örnekten gideyim, bugün Joel Spolsky'nin verdikleri bir iş ilanına bağlantı verdiğini gördüm. İlanın kendisi de burda.

Hemen dikkat çeken noktalar:
1. Şirketin nasıl bir plan ve genişleme içinde olduğu, neden eleman ihtiyacı duydukları anlatılmış.
2. Ne iş yapacağınız, ve ne sorumluluklarınız olacağı açıkça belirtilmiş.
3. Ne derece bilgi ve tecrübeye ihtiyacınız olacağı kolayca anlaşılıyor. Çok geniş bilgi alanlarını ifade eden bulanık akronim ya da isimler yerine "web'in teknik işleyişini kavramış olmak, bir web sayfası oluşturabilmek" gibi somut yetenekleri isteyen ifadelere dikkat!
4. Laf olsun diye, aranan iş için gerekenlerin dışında yetenek ve bilgiler yazılmamış.
5. Çalışma koşulları, saatleri, ne gibi olanaklar verileceği açıkça belirtilmiş.

Böylece, ne siz uygun olmayan bir iş için zaman kaybediyorsunuz, ne onlar ihtiyaçlarına uygun olmayan bir sürü kişiyle görüşmek zorunda kalıyor.

Gelecek sefere CV mevzuu...


Be the first one to comment...
2005 November 2005 September