matitas...
12 September 05, Monday @ 02:09 Bugünkü masalımız bir Afrika ülkesinde geçiyor,Ruanda adındaki bu ülke birinci dünya savaşından sonra Belçika'ya verilmiş, Belçika'lılar işe burun şekli, boy gibi bir takım keyfi parametrelere göre halkı ikiye ayırarak başlamışlar. Kimlik kartlarına da bu ayrımı yazmışlar.
Daha beğendikleri Tutsi'leri ayrıcalıkla işlere getirmişler. Diğer grup olan Hutu'lar ise içten içe eziklik hisseder, kaynaksızlık ve sömürgelikten kaynaklanan sorunlarının Tutsi'ler yüzünden başlarına geldiğini düşüne dururmuş. Bunu Amerika m-16, Avrupa ak-47 satarak 130 milyon dolarlık bir pazarla değerlendirirken, Çin ise sent bazında fiyatlarla palalar, jiletler ve baltalar satarak 4.6 milyon dolara yakın para kazanmış.
Bütün bu hazırlıklardan sonra, devlet başkanı Habyarimana'nın uçağı düşürülerek öldürülmesiyle birlikte 100 gün içerisinde 800.000 civarında Tutsi'nin ve birçok Hutu'nun öldürüldüğü bir katliam olmuş.
Bu olaylar olurken birleşmiş milletler görevlileri olayları izlemişler, az sayıda kendi askerlerinin öldürülmesine bile göz yummuşlar.
Almanya, Ruanda ve Yugoslavya'dan sonra gökten üç masal daha düşmüş, biri Sudan'a, biri Kongo'ya...