prepare to be boarded! arrrrr...

28 July 05, Thursday @ 17:59 Bezdirici İstanbul sıcaklarında bilgisayar ile uğraşmaktan bezmiş bir halde tatil planları yapmakta, bir haftalığına bir yelkenli tekne kiralayıp Gökova-Datça bölgesini gezme hayalleri kurmaktaydım.

Şu işe bakın ki, yurdumun charter işlerini Almanlar ve İngilizler ele geçirmiş. Bu üçkağıtçılar yabancı bayraklı teknelerini üç haftası zaten sıfır tekne fiyatına denk gelecek ücretlerle kiralarken, bir de transit log, gps depozitosu, ıvır, zıvır şeylere ekstra ücret kesmeye kalkıyorlar. Peki hiç mi Türk charter şirketi yok? Allah için iki tane falan var, onlar da kazıkçılıkta aşağı kalmadıkları gibi bir de çok doluyuz tribi çektiler, ama marinadaki çalışanlara sorunca çoğu teknenin 5 haftadır dışarı çıkmadığını söylediler. Onların da transit log istemeleri ise iyice komik, vergi ödememek için herkes yabancı bayraklı tekne mi alıyor nedir.

Bir iki yer ise daha çok eğitim ağırlıklı kiralıyor ama onlar da en fazla üç gün, çok uzaklaşamayız, şu günden bugüne, doluyuz hede höd tripleri yaptılar.

Neyse koca Marmaris'te bi tane kiralık yelkenli bulamayınca (motor sesi ve göbek havasıyla bezdiren aptal guletlerle hiç işim olmayacağı için) bari Datça'ya gidelim, kara yoluyla bir tatil/gezi yapalım dedik.

Datça'da belediye güzel bir yelken klubü açmış, çocuklara optimist, büyüklere surf dersleri falan veriyorlar. Orda bi kenarda duran Laser tekneyi görünce, ulan hiç centreboard tekne kullanmadım, bari yelken hevesimi bundan alayım dedim. Meret çok hızlı kaçıyormuş :) Özellikle pazartesi sabahı fırtınalı sert bir havada epey suyu öptüm :)

Charter işini tekel haline getiren yabancılardan intikamımı ise her İngiliz turist gördüğümde denize gözlerinin önünde bir kutu çay dökerek aldım >;)

bek tu koding...


Be the first one to comment...

lisanslar...

09 July 05, Saturday @ 13:15 Sevgili Barış,

Çok affedersin ama "mesleği yazılım geliştirmek" olup "stratejileri gereği kapalı kaynak kodlu yazılım geliştirmek isteyip" de "$3000 veremeyen" adamları öpeyim, sana bişey olmasın.

Ulusal Dağıtımın ana önceliği kamunun bilişim sorunlarına çözüm getirmektir, A kişisinin ya da B firmasının çıkarını gözetmek değil. Zaten bu sebeple özel şirketler yerine bir kamu kurumu tarafından yürütülüyor.

Özgür yazılım (özel olarak GPL) parayla satılabilir, yani üreticinin emeği korunur. Ama üretici ilerde ortadan kaybolursa ya da makul olmayan şartlar önerirse, alıcının başka bir üreticiye yönelmek veya kendi başına işini devam ettirmek şansı kalır. Kamunun gidip de özgür yazılım yerine kapalı yazılım satın alması en hafif deyimiyle salaklıktır. Bu yüzden böyle bir şeyi desteklemek için kendi önceliklerimizi değiştirmiyoruz.

Kimsenin anlamadığı şey bizim ne çıkar için çalışan Novell benzeri bir şirket, ne de "what your mom would use if it were twenty times easier" diye tshirtleri olup "koyun sürüsü toplumdan farklı elit insanlarız" mentalitesinde fanları olan debian benzeri bir dağıtım olduğumuz.

Burdan yazılım geliştiriyorum diyenlere de bir sözüm var:

Hiç biriniz Knuth, Dijkstra ya da McCarthy değilsiniz, büyük ihtimalle John Carmack bile değilsiniz, böyle adamların dışında Microsoftun, Torvalds'ın, ya da bizim yaptığımız iş zanaattır, bilim değil. O yüzden kapalı kod mapalı kod demeyin, efendi efendi özgür yazılımlarınızı yazın, makul bir ücret alın, çok büyük iş yapıyormuş gibi trip atmayın.

şimdi...
DAĞILIN ÜLEYN!


Be the first one to comment...

respect...

06 July 05, Wednesday @ 13:39 Bugün itibarıyla amatör denizci sınavını geçmiş ve official olarak "reis" sıfatını kazanmış bulunuyorum.

Aha burda da street fighter salsa videosu var.


Be the first one to comment...
2005 August 2005 June